İdiopatik skolyoz: Skolyozun en çok görülen şekli “idiopatik”tir. Genetik etmenlerin rol alabileceği düşünülen bu skolyoz halen nedeni bilinmediği için “idiopatik” (sebebi bilinmeyen) olarak adlandırılır. İdiopatik skolyozun, ergenlerin yüzde 2 ile 3’ünde var olduğu düşünülür. Bu grubun 500’ünden birinde aktif tedavi gerekir. 5 bin skolyozlu kişinin birinde, eğrilik cerrahi yöntem gerektirecek dereceye kadar ilerler. Küçük dereceli skolyozlarda kız ve erkek çocuklar eşit oranda etkilenirken, ilerleyici eğrilik gelişme olasılığı erkeklere kıyasla kızlarda 8 kat daha fazladır.
Nöromusküler skolyoz: En yaygın görülen ikinci skolyoz “nöromusküler”dir. Bu skolyoz türünün altında yatan bir sinir-kas hastalığı olabilir. Sinir hastalıkları beyin veya omurilikten kaynaklanabilir. Örneğin; çocuk felci, serebral palsi (beyin felci), meningomyelosel, travmaya bağlı omurilik yaralanması ve felç olan çocuk hastalar. Kas hastalıkları, çocukluktan itibaren veya daha geç ortaya çıkabilen hastalıklar da bu duruma örnektir.
Konjenital skolyoz: Üçüncü sıklıkla görülen skolyoz türüdür. Çocuğun anne rahminde gelişimi sırasında meydana gelen omurga anomalilerine bağlı olarak ortaya çıkar. Doğuştan başladığı için genellikle ilerleme özelliği var.
Kemik ve yumuşak dokuları tutan nörofibromatozis rahatsızlığına sıklıkla skolyoz eşlik eder. Bunlar dışında romatizmal hastalıklar, bağ dokusunu tutan hastalıklar, omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, metabolik hastalıklar ve sendromik genetik hastalıklar da skolyoza sebep olabilir. Bu hastalıklara sahip olan bireylerin skolyoz açısından sıkı takip altında olması gerekir.