Siyatik Belirtileri Nelerdir

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/02/sciatica1_large.png
  • Kalçadan bacağa yayılan şiddetli ağrılar
  • Bacağın arka kısmında uyuşma,karıncalanma
  • Hareketle artan ağrılar
  • Bacak ve ayaklarda siyatik sinir yolu boyunca hissedilen hissizlik ve güçsüzlük
  • Daha ciddi vakalarda hareket kaybı
  • Parmaklarınızın veya ayaklarınızın ağrılı karıncalanmasına sebep olan iğne batması hissi
  • İdrar kaçırma – ki bu mesane ya da bağırsakların kontrol edilememesi anlamına gelir. Ciddi bir semptomdur ve acil müdahale gerektirir
  • Duruştaki değişiklik ağrıyı şiddetlendirebilir veya rahatlatabilir . Bazı duruşlar siyatik ağrısını etkileyebilir:

Ağrı uzanırken artabilir ve bu da uyku bozukluğuna neden olabilir. Dizler hafifçe yükseltilmiş ve bir yastıkla desteklenmiş olarak sırt üstü yatmak veya bacaklar arasında bir yastıkla yan yatmak, bu gibi durumlarda ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/02/sciatica-pain-300x203.jpg

Siyatik hastalığının en sık rastlanan belirtisi, arka kalçadan alt bacağa yayılan ağrıdır. Bu ağrının yanı sıra bel ağrısı da oluşmaktadır. Kalçadan bacağa yayılan ağrıya bel ağrısı eklenmesi sonucu siyatik ağrısı olduğu kesinleşmektedir. Bu ağrıların dışından siyatik hastalığının birçok belirtisi bulunmaktadır. Kalkma, oturma gibi durumlarda zorlanma görülmektedir.

 

Diğer Yazılar

Siyatik Nedir?

Siyatik Belirtileri Nelerdir

Siyatik Tedavisi

Siyatik Cerrahi Tedavisi

Ankilozan Spondilit Nedir ?

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/arthritis_ankylosing_spondylitis_ankylosing_spondylitis.jpg

Ankilozan Spondilit (AS) özellikle omurgayı etkileyen kronik, ilerleyici, ağrılı sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalıktır AS’de ağrı hareketle azalır, hatta yok olabilir, uzun süre oturmakla, istirahatle artar. Hastalar sabahları daha çok ağrılıdır ve özellikle omurga hareketleri kısıtlıdır, günün ilerleyen saatlerinde ağrı ve kısıtlılık azalır.

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/unnamed-1.jpg

 

AS bazı hastalarda omurgayı tamamen hareketsiz hale getirebilir, hasta başını dahi döndüremez. Hastalığın son evresinde bazı hastalarda ‘kamburluk’ olarak bilinen sırt ve boyun deformasyonu görülebilir. Özellikle 20 ile 40 yaş civarında görülen Ankilozan Spondilit hastalığı erken teşhis edildiğinde  kontrol altına alınabilir, hastalar, hayatlarına ağrısız ve hareket kısıtlılığı olmadan devam edebilir.

 

 

 

Hayat kalitesini düşüren bu hastalığın seyri ve şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. Hastaların büyük çoğunluğu kendi başlarına hayatlarına devam edebilseler de, hastalığın ilerleme gösterdiği bir grup hastada omurga hareketi bütünüyle kısıtlanabilir. Çoğunlukla hastalığın seyri iyilik dönemleriyle devam etse de ara sıra gelişen atak dönemleri ile alevlenir. Çok sık karşılaşılan bir hastalık olmadığından genellikle kireçlenme, bel fıtığı, kemik erimesi ile karıştırılır. Ancak kireçlenme ve kemik erimesi yaşlılarda görülürken bu hastalık gençlerde görülür.

 

Diğer Yazılar

Ankilozan Spondilit Risk Faktörleri

Ankilozan Spondilit Komplikasyonları

Ankilozan Spondilit Belirtileri?

Ankilozan Spondilit Risk Faktörleri ve Nedenleri

Ankilozan spondilitin bilinen özel bir nedeni yoktur, ancak genetik faktörler söz konusu gibi görünmektedir. Özellikle, HLA-B27 olarak adlandırılan bir gen, ankilozan spondilit hastalığına yakalanma riskini büyük ölçüde artırmaktadır.

GENETİK

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/hla-b27-250x250.jpg

HLA-B27 geni ile sıkı bir ilişki içerisinde olan Ankilozan Spondilit hastalığına yapılan test sonucunda hemen hemen hepsinde sonuç pozitif olarak görülmüştür. HLA-B27 geninin bağışıklık sistemine saldırdığı ve omurgaya zarar verdiği düşünülmektedir. Ankilozan Spondilit hastalığına sahip bir bireyin çocuklarında hastalık çıkma ihtimali %20 olarak belirlenmiştir.

YAŞ

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/images-7.jpg

 

Ankilozan Spondilit hastalığı, genellikle 40 yaş ve öncesinde görülmektedir. 40 yaş ve sonrasında yaşanan bel ağrısı genel olarak bel fıtığı olarak tespit edilse de bu yaştan önce yaşanan sorunlar Ankilozan Spondilit hastalığını işaret eder. Bu sebeple 40 yaş altındaki kişiler, risk altındadır demek mümkün olacaktır.

 CİNSİYET

Ankilozan Spondilit, erkeklerde kadınlara nazaran 3 kat daha fazla görülür. Bu sebeple erkekler, daha fazla risk altındadır.

REİTER SENDROMU

Reaktif artrit veya postenfeksiyöz artrit olarak da anılan Reiter Sendromu, vücudun herhangi bir yerinde gelişen enfeksiyon sebebiyle eklemlerde yaşanan deformasyona yol açar. Vücudun her kısmında ağrı bulunabilir. Reiter sendromu, Ankilozan Spondilit hastalığını tetikleyen, dolayısıyla risk faktörlerinden birisidir.

BAĞIRSAK HASTALIKLARI

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/indir-12.jpg

 

Crohn hastalığı, ülseratif kolit hastalıkları geçiren bireylerde Ankilozan Spondilit hastalığına rastlandığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, herhangi bir bağırsak hastalığı geçiren kişiler de risk altındadır demek doğru olur.

 

 

 

 

Diğer Yazılar

Ankilozan Spondilit Belirtileri Nelerdir?

Ankilozan Spondilit Komplikasyonları

Ankilozan Spondilit Nedir?

Ankilozan Risk Faktörleri Nelerdir?

Romatoid Artrit (RA) Nedenleri

Tıpkı diğer otoimmün hastalıklarda olduğu gibi romatoid artritte de bağışıklık sistemi yanlışlıkla kendi sağlıklı vücut hücrelerine saldırır. Nedeni, enfeksiyon ve bakterilerle mücadele eden bağışıklık sisteminin eklemlerdeki hücrelere saldırmasıdır.

Bu saldırı eklemlerde ağrıyı, şişliği ve acıyı beraberinde getirir. Saldırı sonrası eklemlerde toplanan iltihap hücreleri çevre dokulara zarar verebilir. Zamanla tutulan eklem, kıkırdak hatta kemik bile zarar görebilir ve eklemlerde fonksiyon kaybı görülebilir.

        Romatoid artrit risk faktörleri

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/02/rheumatoid-arthritis-causes-5b0d72f93037130037061a4c-1.png

 

  • Cinsiyet: Hastalığa yakalanma olasılığı erkeklere oranla kadınlarda daha fazladır.
  • Yaş: Romatoid artrit yaşa bakmadan her koşulda başlayabilir, ama en çok 45 ve 65 yaşları arasında başlar.
  • Aile öyküsü: Ailenin bir üyesinde romatoid artrit olması, diğer bireylerde hastalığın çıkma olasılığı fazladır.
  • Sigara içmek: Hastanın, özellikle de hastalığın oluşum ve gelişimi için gensel bir uyuşmaya sahipse, sigara içmesi, hastalık riskini ciddi düzeyde artırır. Ayrıca sigara, birçok hastalığa davetiye çıkarır.
  • Çevresel faktörler: Belirsiz ve iyi anlaşılmamış olsa da, çevresel faktörlerde hastalık riskini arttırabilir.
  • Obezite: Aşırı kilolu ya da obez olan hastalarda, hastalığa yakalanma ve hastalığın gelişme riski çok yüksektir.

 

Diğer Yazılar

Romatoid Artrit (RA) Nedir?

Romatoid Artrit (RA) Nedenleri

Romatoid Artrit ve Cerrahi

Romatoid Artrit (RA) Tedavisi

Romatoid Artrit Belirtileri Nelerdir?

Spinal Stenoz Tedavi

http://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/02/spinal-stenosis-335x335.jpg

 

Spinal stenoz vakalarının çoğu fizik tedavi, ağrı kesici ilaç, aktivite modifikasyonu ve / veya epidural enjeksiyonlar gibi cerrahi olmayan tedavilerin bir kombinasyonu ile tedavi edilebilir. Ciddi ağrı ve / veya nörolojik defisitler cerrahi olmayan tedavilere rağmen kötüleşmeye devam ettiğinde cerrahi düşünülebilir.

FİZİK TEDAVİ

Spinal stenozun belirtileri hastada genellikle hareketten kaçınmaya neden olur.Bu durum ile dayanıklılıkta azalma olur. Uygun bir fizik tedavi ve egzersiz programı ile kasları yeniden güçlendirme mümkündür. Aerobik egzersizler,bisiklete binme,sırt ve bacak kuvvetlendirme gibi egzersizler hastalara verilebilir.

AKTİVİTE DEĞİŞİKLİĞİ

Spinal stenoz semptomlarını kötüleştiren aktivitelerden kaçınılması önerilir. Lomber stenoz için, hastalar öne doğru eğilirken genellikle daha rahattır. Örneğin, önerilen bir etkinlik değişikliği şunları içerebilir :

http://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/02/image-56a72af75f9b58b7d0e782f6.jpg

 

  • Eğilmişken yürümek ve dik yürümek yerine bir yürüteç veya alışveriş sepetine yaslanmak
  • Egzersiz için yürümek yerine sabit bisiklet kullanmak (gidonlara doğru eğilerek)
  • Düz sırtlı sandalye yerine yatar koltukta oturmak.

 

İLAÇLAR

Spinal stenoz ağrısını hafifletmeye yardımcı olmak için kullanılan yaygın ilaçlar şunlardır:

Asetaminofen (Tylenol), merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) aracılığıyla ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.

Steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) inflamasyonu ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olur. NSAID’lerin örnekleri arasında aspirin, ibuprofen, naproksen ve selekoksib bulunur.

EPİDURAL STEROİD ENJEKSİYONLARI

http://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/02/indir-3.jpgX-ışını kılavuzluğu (floroskopi) ve kontrast boya kullanılarak, omurga kanalına dikkatlice bir iğne yerleştirilir, böylece epidural boşluğa bir kortikosteroid enjekte edilebilir. Epidural steroid enjeksiyonunun amacı sinir kökü ve / veya omuriliğin iltihaplanmasını azaltmaktır.

Bir epidural steroid enjeksiyonu ile sağlanan ağrı kesici genellikle geçici olmakla birlikte, bir fizik tedavi programının bir parçası olduğu sürece yarar sağlamaktadır.

 

Fibromiyalji

Fibromiyalji hastalığı
Fibromiyalji hastalığı

Fibromiyalji (FM), yaygın kas iskelet sistemi ağrısı, uyku bozukluğu ve yorgunluğun çoğu kez birlikte bulunduğu kronik bir ağrı…

Fibromiyalji nedir?

Fibromiyalji (FM), yaygın kas iskelet sistemi ağrısı, uyku bozukluğu ve yorgunluğun çoğu kez birlikte bulunduğu kronik bir ağrı sendromudur. Fibromiyaljili kişilerde irritabl barsak sendromu, kronik baş ağrısı, depresyon, anksiyete, huzursuz bacak sendromu, temporomandibular disfonksiyon, kronik yorgunluk sendromu ve irritabl mesane sendromu gibi bazı semptom ya da sendromlara sık rastlanmaktadır. Genel polikliniklere başvuruların %5–6’sını, romatoloji polikliniklerine yeni başvuranların %10-20 sini fibromiyaljili hastalar oluşturmaktadır.

Fibromiyalji belirtileri ve tipik özellikleri

Fibromiyalji tedavisi
Fibromiyalji tedavisi
* Hafıza problemleri,düşünce bozuklukları
* Ellerde ve ayaklarda uyuşukluk ve karıncalanmalar,
* Çarpıntı
* Azalmış egzersiz toleransı
* Barsak şikayetleri(gaz, kabızlık,ishal)
* Üzgün veya depressif durum
* Tansiyon veya migren başağrısı
* Gün boyunca yorgunluk hissi
* Dinlenemeden uyanmış olma hissi (sürekli uykudan uyanma)
* Noniseptif uyarılar nedeniyle, ağrının azaltılması ile hissedilen genel hassasiyet
* Çeşitli organları kapsayan psikosomatik semptomlar (hassas bağırsak sendromu, sık sık işeme, kardiyak semptomları, jinekolojik sorunlar)
* Nörolojik sorunlar (vücutta uyuşma görülme, sinirli ve iğneleyici olma, gergin olma hali, baş ağrısı)
* Ruhsal rahatsızlıklar (depresyon, anksiyete, ağır depresyon ise nadir görülmektedir.)
* Bilişsel sorunlar (konsantrasyon bozukluğu, yeni şeyler öğrenme güçsüzlüğü)
* Kişiye göre değişen ödem hassasiyeti
* Hastaların % 30-50’si eklem hipermobilitesine sahiptir.
* Vücudun üst kısmı ile sınırlı olan kızarma eğilimi (eritem fugaks) ve diğer taraftan soğuk ekstremiteler bu hastalarda yüksek oranda görülmektedir.

Semptomlar dış faktörler (hava değişiklikleri, çeşitli rahatsızlıklar) ve iç faktörlere (stres faktörü) bağlı olarak değişmektedir.

Fibromiyalji ayrı bir hastalık oluşumu değildir ancak belirti ve bulguların bir kombinasyonudur.

Fibromiyalji hastaları sürekli olarak strese ağrı hissinin iletim sistemlerini bozacak istisnai bir şekilde reaksiyon gösterirler

Fibromiyaljiyle, bu hastalıkları karıştırmayın

– Bel ve boyun ağrıları
– Kronik yorgunluk sendromu
– Depresyon
– Hipotiroidi
– Uyku bozukzukları

fibromiyalji tedavisileri
fibromiyalji tedavisileri