Ankilozan Spondilit Nedir ?

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/arthritis_ankylosing_spondylitis_ankylosing_spondylitis.jpg

Ankilozan Spondilit (AS) özellikle omurgayı etkileyen kronik, ilerleyici, ağrılı sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalıktır AS’de ağrı hareketle azalır, hatta yok olabilir, uzun süre oturmakla, istirahatle artar. Hastalar sabahları daha çok ağrılıdır ve özellikle omurga hareketleri kısıtlıdır, günün ilerleyen saatlerinde ağrı ve kısıtlılık azalır.

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/unnamed-1.jpg

 

AS bazı hastalarda omurgayı tamamen hareketsiz hale getirebilir, hasta başını dahi döndüremez. Hastalığın son evresinde bazı hastalarda ‘kamburluk’ olarak bilinen sırt ve boyun deformasyonu görülebilir. Özellikle 20 ile 40 yaş civarında görülen Ankilozan Spondilit hastalığı erken teşhis edildiğinde  kontrol altına alınabilir, hastalar, hayatlarına ağrısız ve hareket kısıtlılığı olmadan devam edebilir.

 

 

 

Hayat kalitesini düşüren bu hastalığın seyri ve şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. Hastaların büyük çoğunluğu kendi başlarına hayatlarına devam edebilseler de, hastalığın ilerleme gösterdiği bir grup hastada omurga hareketi bütünüyle kısıtlanabilir. Çoğunlukla hastalığın seyri iyilik dönemleriyle devam etse de ara sıra gelişen atak dönemleri ile alevlenir. Çok sık karşılaşılan bir hastalık olmadığından genellikle kireçlenme, bel fıtığı, kemik erimesi ile karıştırılır. Ancak kireçlenme ve kemik erimesi yaşlılarda görülürken bu hastalık gençlerde görülür.

 

Diğer Yazılar

Ankilozan Spondilit Risk Faktörleri

Ankilozan Spondilit Komplikasyonları

Ankilozan Spondilit Belirtileri?

Ankilozan Spondilit Risk Faktörleri ve Nedenleri

Ankilozan spondilitin bilinen özel bir nedeni yoktur, ancak genetik faktörler söz konusu gibi görünmektedir. Özellikle, HLA-B27 olarak adlandırılan bir gen, ankilozan spondilit hastalığına yakalanma riskini büyük ölçüde artırmaktadır.

GENETİK

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/hla-b27-250x250.jpg

HLA-B27 geni ile sıkı bir ilişki içerisinde olan Ankilozan Spondilit hastalığına yapılan test sonucunda hemen hemen hepsinde sonuç pozitif olarak görülmüştür. HLA-B27 geninin bağışıklık sistemine saldırdığı ve omurgaya zarar verdiği düşünülmektedir. Ankilozan Spondilit hastalığına sahip bir bireyin çocuklarında hastalık çıkma ihtimali %20 olarak belirlenmiştir.

YAŞ

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/images-7.jpg

 

Ankilozan Spondilit hastalığı, genellikle 40 yaş ve öncesinde görülmektedir. 40 yaş ve sonrasında yaşanan bel ağrısı genel olarak bel fıtığı olarak tespit edilse de bu yaştan önce yaşanan sorunlar Ankilozan Spondilit hastalığını işaret eder. Bu sebeple 40 yaş altındaki kişiler, risk altındadır demek mümkün olacaktır.

 CİNSİYET

Ankilozan Spondilit, erkeklerde kadınlara nazaran 3 kat daha fazla görülür. Bu sebeple erkekler, daha fazla risk altındadır.

REİTER SENDROMU

Reaktif artrit veya postenfeksiyöz artrit olarak da anılan Reiter Sendromu, vücudun herhangi bir yerinde gelişen enfeksiyon sebebiyle eklemlerde yaşanan deformasyona yol açar. Vücudun her kısmında ağrı bulunabilir. Reiter sendromu, Ankilozan Spondilit hastalığını tetikleyen, dolayısıyla risk faktörlerinden birisidir.

BAĞIRSAK HASTALIKLARI

https://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/03/indir-12.jpg

 

Crohn hastalığı, ülseratif kolit hastalıkları geçiren bireylerde Ankilozan Spondilit hastalığına rastlandığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, herhangi bir bağırsak hastalığı geçiren kişiler de risk altındadır demek doğru olur.

 

 

 

 

Diğer Yazılar

Ankilozan Spondilit Belirtileri Nelerdir?

Ankilozan Spondilit Komplikasyonları

Ankilozan Spondilit Nedir?

Ankilozan Risk Faktörleri Nelerdir?

Spinal Stenoz (Dar Kanal) Nedir?

images

 SPİNAL STENOZ NEDİR?

Spinal Stenoz, (dar kanal) omurganızdaki boşlukların daralmasıdır.

Omurgamızın bel bölgesindeki omurlar arasında, hareket ve yük taşımaya imkan sağlayan ‘disk’ adı verilen yapılar bulunur.

Omurlar,omurilik ve sinir lifleri adı verilen yapıların korunmasını sağlayan kemik yapılardır.

İlerleyen yaşla, omurlar arasındaki diskler de süngerimsi yapılarını kaybederek daha az su içermeye başlarlar. Bu olay disk yüksekliğinin azalmasına ve sertleşen diskin spinal kanala (omurilik kanalına) doğru bombeleşmesine sebep olur

Dar kanalı bir bahçe hortumunun, içinde zamanla kireç birikmesine benzetilebiliriz. Kireç, hortumun çapını zamanla nasıl daraltırsa, dar kanal da benzer şekilde spinal kanalın çapını daraltır.

 İki temel spinal stenoz vardır:

       

        Servikal Stenoz: Daralma boyun omurganızda meydana gelir

  1. Lomber stenoz: Daralma alt sırt omurganızda oluşur. Spinal stenozun en yaygın şeklidir!

 

Spinal Stenoz, boyundaki omurilik (servikal omurga) veya beldeki omurilik sinir kökleri (lomber omurga) sıkıştırıldığında ortaya çıkar. Lomber stenoz belirtileri genellikle bacak ağrısı (siyatik) ,bacak karıncalanması, halsizlik veya uyuşmadır. Kol ağrısı, servikal spinal stenozun tipik bir belirtisidir. Miyelopati ile servikal spinal stenoz için koordinasyon zorlukları sıklıkla ortaya çıkar.

Dar kanal (Spinal stenoz) hastalarında en önemli şikayet BEL AĞRISIdır!!

Ağrı karakteristik olarak oturmak, yürümek, öksürmek ve ıkınmak ile artar; istirahatle azalır.

Stenoz tedavisi, cerrahi olmayan (egzersiz, antienflamatuar ilaç, epidural enjeksiyonlar ve aktivite modifikasyonu) ya da cerrahi tedaviden oluşur.

http://izmirfizyoterapi.com/wp-content/uploads/2020/02/images-3.jpg